Lazer Tedavisi Nerelerde Uygulanır?
Lazer Işınları Nasıl Etki Eder?
Bu makalede lazer tedavisi ile ilgili verilen pratik bilgiler sizin için çok faydalı olacaktır. Bir elementi oluşturan atomların elektronları belirli bir yörüngede dönerler. Bu atomlar harici enerji ısı, ışık veya elektrik tarafından uyarıldığında, elektronlar yörüngelerini değiştirir ve kararsız hale gelir. Atomlar uyarıldığı zaman elektronlar eski sabit durumlarına geri döner. Durağandan kararlı duruma geçiş sırasında, atomlar onu uyaran ışınlardan daha yüksek bir enerji ışını yayar. Bu yeni oluşturulan yüksek enerjili ışın lazeri denir. Lazer ışınları, içerdiği yüksek enerji ile dokulardaki molekülleri titreştirerek etkilerini yaratır. Dokuda üretmiş olduğu güç, lazer ışınlarının enerjisi ile doğru orantılıdır ve ışının çapı ile ters orantılıdır.
Karbondioksit Lazer Kullanılan Tedaviler
Bu ışınların etkisini belirleyen bir başka faktör, dokudan lazer ışınlarına iletimdir. Örneğin, karbondioksit lazerin enerjisi dokularda bulunan su tarafından kuvvetli bir biçimde emilir. Çoğu doku sudan oluştuğundan, karbondioksit, lazer dokuya dokunduğunda hemen enerji kaybetmeye başlar ve dokuya yalnızca 0,1 mm derinliğe nüfuz edebilir. Bu sebeple, yüzey dokusunu kesmek veya yakmak için karbondioksit lazeri kullanılır. Karbondioksit lazeri genelde dermatolojide cilt yaralarının tedavisinde kullanılır. Buna karşılık, neodimyum yağ lazer doku üstünde çok daha derin bir etki üretir. Nedeni, dokunun neodimyum yağ lazere karşı daha yüksek geçirgen özelliğe sahip olmasıdır. Enerjisi su veya kan tarafından emilmeyen neodimyum yağ lazeri dokularda 5 mm derinliğe ulaşır. Fiber optik cihazlardan kolayca geçirilebilen bu lazer türü endoskopik yani kapalı ameliyatlarda kullanılabilir. Ulaşılması zor bölgelerdeki dokular, endoskopik cihazlarla vücuda gönderilen lazer ışınlarıyla kesilebilir veya yakılabilir. Neodimyum yağ, holmiyum ve KTP potasyum titanil fosfat lazerler vücuttaki tümörleri ortadan kaldırmak, vasküler lezyonları onarmak ve prostat büyümesini tedavi etmek için kullanılır.
Lazerle Tedavi Edilen Göz Hastalıkları
İrisin arkasında üretilen sıvı, gözün, lensin ve irisin renkli kısmının önünden geçer ve kenarların kenarlarında bant benzeri bir oluşum tarafından emilir. İris. Normalde, bu sıvının üretimi ve çıkışı dengelenir ve göz içi basıncı dar bir aralıktadır. Göz sıvısının yeniden emildiği alanda bir tıkanma var ise, sıvı göz içerisinde birikmeye başlar ve göz basıncı artar. Artan göz basıncı görüşü bozabilir ve hatta körlüğe neden olabilir. Argon, kripton veya neodimyum yağ lazerler, sıvı yeniden emilmesi için küçük deliklerin açılmasına izin verilen bloke alana uygulanır. Uzun vadede diyabetin en büyük risklerinden biri görsel işlev kaybıdır. Gözün arka tabakası olan retinanın vasküler duvarlarının giderek zayıflamasına sebep olan diyabet, körlüğe bile neden olabilir. Vasküler duvar zayıfladığında geçirgenliği artar. Damardan retinaya geçen kan ve serum ağır ağır görme alanında bir azalmaya neden olur. Argon lazer, diyabetik retinopati adı verilen bu durumu tedavi etmek için kullanılır. Mavi ve yeşil ışığın dalga boyunda ışınlar üreten argon lazeri, göz içi sıvısına zarar vermeden veya emmeden retinanın damarlarına ulaşır. Argon lazeri sayesinde damar duvarının zayıf alanı yakılarak sızıntılar önlenir.